• Scapula’nın dış yüzüne facies lateralis, • Kaburgalara dönük yüzüne facies costalis denir. • Facies lateralis’i ikiye bölen kemik çıkıntısına spina scapulae (5) denir. • Spina’nın önünde kalan kısma fossa supra spinata (4), arkasında kalan kısma fossa infraspinata(13) denir. • Spina scapula’nın üzerindeki kabartıya tuber spina scapulae, alt uyunda bazı türlerda görülen çıkıntıya acromion(7) denir. • Acromion canis’te çengel gibi uzayarak proc. hamatus’a dönüşürken kedide geriye doğru yönelik bir proc. supra- hamatus’u yapmıştır. • Alt kısmında, angulus ventralis’e geçmeden önceki daralmaya collum scapulae denir. • Angulus ventralis’de yer alan cavitas glonoidale’nin iç kenarı equus’ta incisura glanoidalis isimli bir çentikle bölünmüştür. • Cavitas glanoidale’nin üst ve ön kenarındaki yumrunun ismi tuberculum supraglanoidale ve bunun iç yüzündeki çıkıntının ismi proc. coracoideus’tur. • Carnivorlarda bunun aksi tarafında görülen ikici çıkıntının ismi tuberculum infraglanoidale’dir
• Facies costalis scapula’nın kaburgalara dönük iç yüzüdür. • Bunun ortasındaki çukura fossa subscapularis, • Üst köşelerindeki üçgensel kas yapışma yüzeylerine facies serrata adı verilir.
Equus : •Spina scapula alçak başlar, yükselir, tekrar alçalarak alt uçta sonlanır. •Spina’nın üzerinde tuber spinae scapulae vardır ve geriye doğru biraz taşmıştır. •Kemiğin dış yüzü spina scapulae tarafından 1/3'ü fossa supraspinata, 2/3'ü fossa infraspinata olacak şekilde bölünmüştür. •Cartilago scapulae yassı ve geniştir. •Eklem yüzünün ön ve iç tarafında incisura glenoidalis isimli bir eklem yarığı bulunur. Ruminant : •Spina scapulae alçak başlar, yükselir ve acromion'la son bulur. •Kemiğin dış yüzü spina tarafından 1/4'ü fossa supraspinata, 3/4'ü fossa infraspinata olacak şekilde ikiye bölünmüştür. • Cartilago scapulae geniştir.Sus : • Spina capulae alçak başlar, yükselir ve geriye dönük, büyük bir tuber spinae scapulae yaptıktan sonra tekrar alçalarak biter. • Fossa infraspinata fossa supraspinata'dan daha enlidir. • Cartilago scapulae geniştir. Carnivor : • Canis’te spina scapulae alçak başlar, yükselir ve alt uçta aşağı doğru uzayan, processus hamatus isimli bir çıkıntıyla biter. • Felis'te burada geriye yönelik processus suprahamatus isimli ikinci bir çıkıntı görülür. • Spina dış yüzü eşit olarak ikiye böler. • Cartilago scapulae ip gibi incedir.
Humerus (kol veya pazu kemiği)
•Kolun (brachiuum) temelini oluşturan uzun bir kemiktir.
•Epiphisis proximalis, diaphisis (corpus) ve epiphisis distalis olmak üzere üç kısımdan oluşur.
•Proximalindeki scapula ile caudale açık, distalindeki antebrachiım ile craniale açık takriben
•125˚ lik bir açı yapacak şekilde bacağın dikey eksenine eğri durur.
• Scapula ile eklemleşen geriye
yönelik yuvarlak ucuna caput
humeri(1) denir.
• Caputun arka ve alt tarafındaki
daralmış bölüm collum humeri (6)
dir.
• Caput’un ön ve dış tarafındaki
büyük çıkıntı tuberculum majus
(2,2’),
• ön ve iç tarafındaki daha küçük
çıkıntı tuberculum minus (5) adını
alır.
• Bu iki çıkıntı arasında bulunan oluk
sulcus intertubercularis (4) adını
alır.
• Sulcu içinde özellikle equide’de belirgin olan yumrulanmaya tuberculum intermedium
(3) adı verilir.
• Felis dışındaki türlerde tuberculum majus bir çentikle pars cranialis (2) ve caudalis
(2’) diye ikiye ayrılmıştır.
• Equus ve ruminant’larda aynı bölünme tuberculum minus içinde geçerlidir.
• Tuberculum majus’un dış tarafında facies musculi infra spinati (7) isimli bir kas
yapışma yüzeyi yer almıştır
• Genel görünüm olarak silindirik olmasına rağmen bu
özelliği yukardan aşağıya doğru inen uzunlamasına
kemik çıkıntıları ve kabartıları ile bozulmuştur.
• Carnivor’larda tuberculum minus’tan aşağı doğru
inen çizgi crista tuberculi minoris’tir.
• Equus ve ruminant’ta crista yerinde tuberositas
teres isimli bir yumru bulunur.
• Tuberculum majus’tan aşağı inen uzunlamasına
çıkıntı crista tuberculi majoris(8) veya crista
humeri olarak bilinir.
• Crista humeri’nin üzerindeki küt çıkıntı tuberositas
deltoidea’dır(10).
• Tuberositas deltoidea’dan tuberculum majus’a
doğru uzanan çizgi crista anconea(9) veya linea
musculi tricipitis ve bunun üstündeki pürüzlü saha
facies teres’dir
• Distal ucun lateralinden corpus’a doğru
uzanan kemik çıkıntısı crista
epicondylus lateralis(12) adını alır.
• Corpusun yan yüzünde sınırlarını
Crista humeri ile crista epicondylus
lateralis’in çizdiği spiral oluğa sulcus
musculi brachialis veya spiralis(11)
denir.
• Condylus humeri lateralis (15) ve medialis
isimli iki yumrunun birleşmesinden oluşan alt
uca troclea humeri denir.
• Trochlea’nın caudalindeki pürtüklü kas
yapışma çıkıntılarına epicondylus lateralis
(12) ve medialis denir.
• Caudal yanda iki condylus arasındaki derin
çukurluğa fossa olecrani denir.
• Trochlea humeri’nin ön ucunda yer alan
çukurluğa fossa radialis (14) denir.
• Canis’te bu iki fossa birleşerek for.
supratrochleare (14’) isimli bir delik
oluşturmuşlardır.
• Felis’te epicondylus medialis’in proximalinde
yeralan deliğe foramen supracondylare adı
verilir.
•Equus: Tuberculum majus ve caput humeri aynı hizadadır. Sulcus
intertubercularis'i iki oluğa ayıran tuberculum intermedium isimli kuvvetli bir
kemik çıkıntısı bulunur.
•Ruminant: Tuberculum majus çok büyük olup, caput humeri düzeyini oldukça
aşmış ve sulcus intertubercularis'e doğru uzanmıştır.
•Sus: Tuberculum majus, sulcus intertubercularis'i delik haline getirecek şekilde
onun üzerine doğru bükülmüştür. Sulcus intertubercularis kemiğin medial yüzüne
kaymıştır. Bazen foramen supratrochleare bulunabilir.
•Carnivor: Boyu küçük ruminant’lara
göre nisbi olarak daha uzundur. Canis'te
foramen supratrochleare vardır. Felis'te
ise bu delik bulunmaz. Ancak felis'te
epicondylus medialis'in üzerinde
foramen supracondylare vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder